Sayfalar

16 Kasım 2011 Çarşamba

the hunger games..

                                                   katniss.. alevler içindeki kız..


  açlık oyunları -the hunger games- kitabı da filme uyarlanan kitaplar furyasına katıldı..hatta fragmanı da dün yayınlandı.. kitaptan uyarlanan filmlerin ne kadar aslına  bağlı kaldığı ya da adını taşıdığı tartışılsa da ben ben bu kitabı okuduğumdan beri filminin çıkmasını istiyordum.. çünkü hem kitabı çok sevmiştim hemde cidden görmek istediğim sahneler, duymak istediğim melodiler vardı.. tamam kitap okumak harika, kitabın yerini doldurmak çok zor ama bazende insan kanlı canlı görmek istiyor işte^^


şimdi okumayanlar için biraz ilk kitaptan bahsedelim.. kitapta  yeryüzündeki devlet anlayışının biraz değiştiği bir zamandayız.. öyleki bu zamanda capitol adında bir şehir 12  mıntıkanın mutlak hakimi.. mıntıkalar birbirlerinden tamamen izole ve etrafları elektrikli tel örgülerle çevrili.. yani o alandan izinsiz çıkmak ve diğer mıtnıkalarla görüşmek neredeyse imkansız.  ve her mıntıkanın capitol için yerine getirdiği bazı görevler var.. sebze- meyve ihtiyacını karşılamak, elektronik alet üretmek yada kimyasal madde geliştirmek gibi..

 ve tabii her sene açık oyunlarına bir kız ve bir erkek iki çocuk göndermek..

kitap kısaca böyle başlıyor.. devamında da sizi mücadele dolu bir atmosfer bekliyor..okumayanlara şiddetle okumalarını önerip oyuncular hakkındaki değerlendirmeme geçiyorum..ilk olarak katniss'i beğendim.. az çok benim de hayallerimde böyle bir katniss vardı :) Gale de iyi ama Peetea olmamış yaa.. :/  ben çok daha şirin birini bekliyordum.. ona biraz bozuldum yani..

sonraa, stilstin adını hatırlamıyorum ama o da fena değil.. katniss'in kardeşini, haymitch'i ve oyunları yöneten o ilginç sakallı adamı da beğendim.. sonra fragman için seçilen sahneler ço iyi olmuş.. ama yanlış anlamayın çok iyi çekilmiş demiyorum sadece çok iyi seçilmiş...

mesela tüpler içinde arenaya fırladıkları sahne, oyunlar için kura çekilen sahne, katniss'in hedefi vurduğu sahne kitapta da beni en çok etkileyen ve görmüş kadar olduğum sahnelerdi.. ama tabi en can alıcı sahneyi eklememişler yine.. rue'nun ölüm sahnesi..

hem okuduğumda hemde okuduktan çook sonra izlediğim şu videoyu izlerken gözyaşlarımı tutamamıştım..


başı ne kadar korkunç olsa da rue' nun saçlarındaki çiçekleri görmek için izlenir bence bu video.. gerçi kitapta sanırım rue siyahiydi ama sahne olarak neredyse birebir :(  ahh ah çok kötü olmuştum izlerken..
:(  :(   :(

evet farkettiğiniz üzere bu kitaptan çok etkilenmiştim vaktinde..ve her ne kadar serinin sonunu beğenmesem de yine de çok severim bu seriyi..
  farklı ve acımasız bir dünyada 16 yaşındaki bir kızın yaşam mücdelesinin nasıl büyük bir isyana dönüşeceğini okumak isterseniz bu kitabı es geçmeyin..






9 Kasım 2011 Çarşamba

t-ara ~ cry cry


t-ara severek dinlediğim gruplardan biriydi şu videoya dek.. ama artık severek dinlemekten ziyade hayranlık duyuyorum demekten erinmeyeceğim bir grup oldular.. zaten videoyu geçtim şu afiş bile mükemmel olmuş bence..cha seung won tüm karizmasıyla t-ara'ya acaip cool bir hava katmış ..
hatta itiraf edeyim videoyu da biraz onun torpiliyle izledim :)
ve de bu 15 dklık mini drama tadındaki videoya bittim!!



ilk parça olarak yayınlanan videoda cha seung won bir çatışmada öldürdüğü kirli işlere bulaşmış bir adamı kızının yanında öldürüyor.. daha sonra kızını yani jiyeon'u kendi büyütüyor, onunla birlikte kötü adamları falan yakalıyorlar :) sonra yakalanacak yeni adamların listesinde cha seung jiyeon'un babasını öldürdüğü gece elinden kaçan başka bir kötü adam olduğunu görüyor ve onu yakalamaktan vazgeçiyor.. ama tabi ajusshi'nin böyle tepki vermesine şaşıran jiyeon birgün alışverişte o adamı görünce gizlice onu takip etmeye başlıyor ve olanlar oluyor..

15 dakikada hem tüm bu olayları heyecanla izlerken hemde seung won'un karizmasına doyuyoruz :) haa bir de ikinci parça için birkaç ipucu vermişler ki video bittikten sonra ikincisi ne zaman yayınlanıyor diye bakmamak elde değil..

hoş videoydu yani .. ikincisini merakla bekliyeceğim ^^







8 Kasım 2011 Salı

we can do everything!! ~absolutely ^^


vayyy ne kadar mutluyum bugün !! :D  - yazılara bu cümleyle başlamaya bayılıyorum:)- evet sebebi de gün gibi ortada!! bigbang mtv wourld wide act ödülüne layık görüldü..

yahu nasıl bir mutluluktur, nasıl bir sevinçtir bu yaşadığımız!! bir boyband fanı olmak değil bence bizim bu yaşadıklarımız.. şarkılarıyla, tavırlarıyla, danslarıyla çok sevip benimsediğimiz bigbang'in uluslararası arenada bu şekilde bir başarı göstermesinin gözlerimizi yaşartması yada sevinç çığlıkları attırması çok başka bir mevzuu..
belki ben çok fanatiğim, belki çok acaibim ama ne olursa olsun bana sadece yaptıkları işlerle , çok farklı bir dilden, çok farklı bir kültürden böyle hissettirebilen bir pop grubu cidden samimi ve kalitelidir demektir..
zaten bigbang'i bilenler neler demek istediğimi çok iyi anlayacaktır..

bu yüzden aslında benim bu tarz cümleler kurmama hiç gerek yok.. bigbang'in benim reklamıma ihtiyaç duymadığı da ortada ama ben yazmadan edemiyorum.. 
bigbang mükemmel bir grup ya!!!

şimdii biraz içimdeki enerjiyi boşaltıp rahatladıktan sonra şu iki video hakkında da birkaç şey söylemek istiyorum^^:


ilk olarak taeyang yıkmış yine!! ''we can do everythingg!!'' :D  o cümleyi duyunca ''yea man!!'' diye tae'nin omzuna patlatasım geldi :Dcanım canım nasıl da konuşurmuş :p :D  şaka bi yana ingilizce benim için koreceden daha anlaşılır olduğu için olsa gerek sanki biraz daha yakınlaştık tae'yle :) söylediklerini direk anlayabilmek çok hoşuma gitti... tabii bunun yanı sıra G-D' nin ödülün peşine korece konuşmasını da bi o kadar sevdim..gerçekten benim göğsüm kabardı o korece konuşurken .. -sana noluyor demeyin sebebini yukarda yazdım..- 

sonraa ikinci olarak arkada deasung seungri ve t.o.p üçlüsü de beni bi o kadar güldürdü.. arkada hiçbirşey söylemeden kafa sallaya sallaya gülümsemeleri...
 o karizmatik duruşunuzun ardında aklınızdan neler geçiyordu acaba? :D  hani normalde insan bu duruma bu kadar takılmaz belki ama sizin için  ingilizcenin teleffuzlarının nasıl bir handikap olduğunu düşününce şu içinde bulunduğunuz durum inanılmaz sempatik yaa^^ ve belki biraz  acımasız olacak ama özellikle başlarda seungri'de haber bültenlerinde ''röpartaj alamaya çalışan muhabirin arkasında bulunan kalabalık'' olayını hissettim.. :S hani kameraya bakmakla bakmamak arası kararsız kalmıştı, biraz da gergindi.. ama sonra ''ne yapıyorum ben ya, benim gibi yakışıklı adam, come on!!'' diyip dikti gözlerini kameraya :D bende rahatladım şükür :)

T.O.P ise başta rahat başlayıp sonradan biraz sıkıldı sanırım, yani başlarda gayet cool ve kendinden eminken sonradan biraz muhbbetten sıkılıp çevreyi kesti :) hata bi ara ellerini beline attı ya ''siz takılın iki dk'' diyip bizimkilerin yanından ayrılıp brtiney'i tavlamaya gidicek sandım :P :D gerçi sahne şovlarında aynı duruşu uzun müddet muhafaza edebilme yeteneğiyle - kesinlikle öylece dikilmek değil, uzun müddet aynı şekilde durabilme yeteneğinden bahsediyorum-  bu noktada bu kadar sıkılması beni şaşırtsa da onun boncuk boncuk gözleri yeter !! :D haha, evet onda cidden şeytan tüğü var!! :D

sonraa G-D'nin supriseee!! deyişi ve  we always watch mtv, all the time .. :P :D yıkıldım işte orda :D when ı was a little child diye başayan cümleden hiç bahsetmiyorum :)  evet hepimiz mtv izleyerek büyüdük :D

bu harika videodan sonra birde  bigbang ve mtv ile ilgili tüm videoları tararken şu aşağıdakini buldum ki tam olarak benim dünkü halim :D


:D :D :D

ahh tamamen bulutların üstünde olduğum bir ruh haliyle yazılmış bu yazıyı bitirirken vıp'liğimin zirvesinde olduğumu farkediyorum.. ne de olsa bayıldığım onca diziye iki satır yazamayıp bir buçuk dakikalık videoya destan yazdım.. evet evet, ben kendinden geçmiş bir vıp'yim :D 

6 Kasım 2011 Pazar

bugün bayram, erken kalkın çocuklar^^


bugün bayram, erken kalkın çocuklar,
giyinelim en güzel giysileri
ellerimizde taze kır çiçekleriii
üzmeyelim bugün annemizi :)

bayram da hepimiz biraz çocuğuz^^

hepimizin kurban bayramı kutlu olsun!! ^^

1 Kasım 2011 Salı

en sevdiğim dizi karakterleri - rötarlı bi mim..

 sevgili  hikaru uzuun bi süre önce mimlemiş beni fakat benim bunu farketmem biraz geç oldu ne yazık ki :s üstüne bir de hastalıktı sınavdı derken çook geciktim.. ama geç olsun güç olması değil mi? diyip atalarımıza sırtımı yaslayarak mimi cevaplamaya başlıyorum :)

       ESAS OĞLANLAR:

                    vuhuu !! işte bu adam !! absürtlüğüyle, ukalalığıyla, bakışkarıyla ve açık sözlülüğüyle alışık olduğumuz soğuk-yakışıklı- zengin adam karakterinin karizmasını baştan yazdı.. ayrıca bir dizi içinde 3 farklı karaktere bürünerek oyunculuğunu dibine kadar konuşturdu.. -bu son cünle direk hyun bin şahsuna giden bir iltifat olsa da yazmadan edemedim-..    süper eşofmanları olan bu adamı ennn harika esas adam ilan ediyorum!! :D


                               tadaaammm!!!! go jun pyo!! fiziksel görünümüne diyebileceğim hiç bir şey yok.. Allah özene bezene yaratmış derler ya, o hesap..  ama onun dışında da sen nasıl tatlı, nasıl çatlak  bir karakterdin?  yahu bof'a hala bayılıyorsam bilki sebebi sensin.. yoksa öyle 4 tane yakışıklı ve kibar ve zengin çocuk varmış, hay Allah hemde romantik ve iyi kalpliymiş bunlar.. sonraa acaip tatlı süprizler fln yapıyorlarmış falan, hepsii bir kenara sen bir kenara :D o kıvırck saçlarınla, agresif tarafınla - ki hatırlayın jandi'ye eziyet edenleren birine bir yangın tüpü geçirişi vardı!! off off off- acaip mimiklerin ve konuşma tarzınla ve hepsinden önemlisi basit mantığınla çok harikaydın.. seni de en en enn sevilesi esas oğlan seçiyorum!! 


RÜYA GİBİ İKİNCİ ADAMLAR :(
. buyrun  en sevdiğim duygusal, fedakar, çok seven ama hep kaybeden ikinci adamlar..


   kang shin woo
 romantik, kibar, fedakar,sıcak, ince düşünen, karşısındaki kırmayan, cool ve fazla iyi niyetli olan bu karakter ikinci adam olmak için ne gerekiyorsa hepsini taşıyordu...  go mi nam'ın sırrını erken keşfedip kimseye bir şey söylemeyerek, ona harika süprizler hazırlayıpta hep onun gelmesini bekleyerek ve en önemlisi bir aptala aşık olarak kaybeden taraf oldu..   sıcak kişiliği ve centilmen tavırlarıyla aptal go mi nam'ı  kaç kez sıkıntıdan kurtarmış, kaç kez rahatlatmıştı halbuki..hele o parkta küçük bir aşk hikayesi yazdığı sahneyle yüreğimi sızlatmıştı resmen..  gerçek hayatta asla bulamayacağımız o sıcacık karakteri ve zarif davranışlarıyla tam bir modern zaman prensi olan  shin woo benim için en zarif  ''ikinci adam''.. tabi kendisini young hwa'nın canlandırmasının benim için durumun vehametini arttırdığını söylemem gerek...

                        lee yull- goong    
işte size harcanan harika bir prens daha.. lee yull.. goong'u izleyenlerin bileceği üzere yine gerçek hayatta eşine benzerine rastlama imkanınızın pek olmadığı bu şahane karakter de hazin bir sonla içimizi sızlatmıştı.. şirin yüzü ve neşeli tavırlarıyla insanın içini ısıtan bu karakter benim gözüme ilk olarak chae kyung'ın eşofmanlarını ütülediğinde girmişti :) adam kızın kenara fırlattığı eski eşofmanı alıyor, yıkıyor, ütülüyor!! sonra da kıza geri getiriyor.düşünceli kelimesinin vücut bulmuş hali ! yine her türlü incelik, kibarlık, romantizm  had safhada.. ee sen zaten 2 beden büyüktün o chea kyung'a diyor  en köklüsünden güzel bir bitkiyi bu zatı şahaneye armağan ediyorum :) -evet bende artık kökü olan bitkiler alıyorum ;)-


         İKİNCİ KIZLAR:



            -seo nayoon-
                  bu kızcağızı (-cağız ekini eklemekten kendimi alamıyorum çünkü bu kıza acıdığım  çok sahne oldu) daha önce personal taste de ikinci ve de kötü kadın olarak izlemiştik kendisini sanırım ama ben  protect the boss'daki karakterini çok sevdim.. bu kızın basit mantığı beni bitirdi.. aynı zamanda tilkilik- kurnazlık da yapmadı/yapamadı.. hatta tuttu esas kızla arkadaş oldu !! yeri geldi onu kıskandı, yeri geldi sinir oldu ama ona ne kadar gıcık olursa olsun sinsilik yapmadı.. saf bir dürüstlüğü vardı bence.. sütten çıkmış akkaşık olmasa da çok affedilebilir ve yeni arkadaş olunaabilir bir eski sevgiliydi bence.. bu sebeplerden dolayı da çok seviyorum bu karakteri :)

    - jae kyung-
ahh bu kıza vurulmuştum ben resmen.. hah şöyle esaslı bir kız çıktı nihayet diye sevinmiştim kendisini bof'ta gördüğüm zaman.. hatta go jun pyo'nun hakkından da böylesi gelir demiştim.. jandi de o hastalıklı ji hoo'yla takılsın oh miss!! demiştim.. ama ne yazıkki en hoş karakteri en salak kıza layık gören koreli senaristlerin elinden bu karakter de çekmişti.. gül gibi kız ayakkabısına baka baka uçağa binip gitmek zorunda kalmıştı.. ah canım ne üzülmüştüm sana ya.. senin gibi tuttuğunu koparan sağlam bir kız bile senariste boyun eğmek zorunda ne yazık ki :/ neyse sen yine de en en en sevdiğim ikinci kızsın. ee bu da bişeydir :D
                                      

 ESAS KIZ

go  eun chan 

  şimdiye kadar izlediğim en samimi dizi şüphesiz coffe prince.. bu harika diziyi bu kadar harika yapanda oyuncuları ve sıcak atmosferiydi bence..  oğlan kılıklı esas kızımız eun chan inanılmaz samimi, inanılmaz  tatlıydı.. gerçeğe bu kadar uzak bir olayın bu kadar gerçekçi algılanmasını sağlayan pek çok ayrıntıdan en önemli olanı da bu karakterdi bence.. başlarda bay A'ya duyduğu aşkla, sonradan başgösteren iki zamanlılığıyla, zor kararlar alırken herkesin yaptığı hataları en içten şekilde yapışıyla olağan dışı durumunu o kadar inandırıcı bir hale soktu ki dizi bittikten sonra ''olur mu öyle saçma şey!'' diyebilecek bir kırıntı bırakmadı bize.. son iki senelik eğitim meselesi de olmasa tam süper olacak karaktere kadı kızında da olur o kadar kusur diyip şaşkın kızlar arasından yaptığı başarılı sıyrılışından dolayı tebriklerimizi sunuyoruz:)
                                                    
                 sekreter^^ :


-sekreter kim-
sekreter karizmasını baştan yazan bu adam nasıl şeker bir şeydi ya?!! ''ama başkanımm'' diye omuz sallamasını, dudak büküşünü düşündükçe hala  gülümsemekten kendimi alamıyorum.. secret garden'a yakışır bir sekreterdi vesselam :)


YAN ROLLER:

-jin ha rim-

  aslında buraya tüm coffe prince çalışanlarını dahil etmek isterdim ama madem biraz seçici olmaz gerekiyor ben ha rim diyorum :)  dizi boyunca bu hafif çatlak karakterin my chaann!! larına acaip içten bir şekilde eşlik ettim :D çook talı çok şeker, çok relax bir karakterdi.. babasına resti çekip kalacak yer bulamayınca müdür hong'un evine sığınması sonra orda çektikleri ve ''ben uzun yaşamak istiyoruummm!!''   feryatlarıyla çok sevimliydi  sonra birde eun chan'ı ne kadar severse sevsin asıl dostuna sahip çıkışı gong yoo'nun çektiklerine rağmen kız olduğunu bir türlü  itiraf edemeyen eun chan'a ve diğerlerine tavrı çok gerçekçi ve dobraydı.. çapkın mapkın ama esaslı çocuktu yani :D 
                     

sevmek mi, gitmek mi? ^^
şimdiye kadar izlediğim dizilerde en harika , en güçlü, en hayran olunası kadın işte buydu!! onun kendine güveni, konuşma tarzı,  yürüyüşü, tarzı kendi tabiriyle çok ''aydınlık''tı.. :)
ve de o saf adama aşık oluşu zaten onun nasıl bir insan olduğunun en güzel kanıtıydı.. annem gibi sevilesi bu kadın benim hala koreden umutlu olmamı sağlıyan kadın karekterlerden biri :)


bu adamda acaip bir Türk imajı var bence.. dürüst gözü kara ve de tabi ki yufka yürekli :D
bir de hafif göbeği var ki çook şirin.. sırf bu sebeplerden ötürü acaip kanım ısındı bu elemana..

       ACAİP ÖZELLER:

                     işte bu kategoridekileri yere göğe sığdıramıyor, acaip seviyorum..       


yeorim-

son zamanlarda song jong ki sevgim bu karakteri biraz gölgelese de o hala zirvede.. bir göz kırpsın yeter :D

cha dong  joo

beni inanılmaz etkileyen,  acaip doğru bir adamdı.. herşeyini çok sevdim .. gerçekten ''özel'' bir karakter..


-geul oh-

ahh!!o dudaklar!! o dudaklar !!öhöm şey tamam asıl konuya geliyorum, çook cool olan bu serseri kılıklı kızıl elçi çok karizmatikti..


-ruh bekçisi-

''böyle de sevimli olunmaz ki ama '' cümlesini dilimize pelesenk eden bir diğer karakter.. çook sevdim, çokk!!


-jeremy-

bu karakteri ne kadar sevdiğimi işte bu sahnede anlamıştım.. resmen kalbim acımıştı burayı izlerken.. ve hatta  ağlamış ve minam salağına çok küfretmiştim..  jeremy o saçlarına rağmen inanılmaz tatlı inanılmaz şirindi..




evet anlıyacağınız üzere benim karakter seçimimde öyle aman aman kriterler yok.. zaten ağırlığı ne tarz insanlara verdiğimi farketmişsinizdir :) adam-/bayan şirin olsun, samimi olsun canımı yesin .. öyle mükemmel başarılı, yakışıklı ve de yeteneklilere uyuz olurum.. dizilerde bile sevmem, dolayısıyla da şu çarşaf listemde bile bir tanesine rastlayamamanız doğaldır.. 
şimdi baştan bi okudum da biraz  garip bir yazı olmuş bu sanki .. ama napıyim, bu kadar çok sevdiğim karakterden birden bahsetmeye kalkınca işin içinden çıkamadım :S sağ duyumu kaybedip aman ne tatlı aman ne şekerden başka bişey yazamamaya başladım.. siz kusuruma bakmayın .. 

bu uzun listemle mim'i biraz esnettiğimin farkındayım ama ancak bu kadara indirebildim.. daha adının geçmesiyle bile bulutların üstüne çıktığım çok karakter var ama dediğim gibi seçici olmaya çalıştım :P :) 


hmm son olarak da bu mimi kime yollasam kime yollasam? hmm buldum, harmonycim , mimlendin canım :)