Sayfalar

28 Temmuz 2013 Pazar

kim hyun joong napmışş?!!

                                    

kim hyun joong çoğumuzun hayatına ya da en azından benim nacizane kdrama serüvenime bof daki ji hoo karakteriyle girmiş, fanların ısrarla dağılmadı onlar dediği ss501 ın sevgili üyesi.. daha sonra playfullkiss ile arzı endam etmeye devam etti kendileri.. o soğuk hallerine rağmen de bayağı sevdik biz onu.. hoştu, klişeydi ama hoştu vesselam.. hani bi ss501 durumlarına inince de dibidibi'ler, a song calling for you'lar hani olmuş, bir takım evreleri geçmiş ama hala da starım ben, yakışıklı ve de  ajjummaların omooo nidalarına en has sebeplerdenim tavırları takınan bu elemanı sevdik işte.. hatta sanırım benim zihnimde hakan pekerle de bayağı özdeşleşmişdir kendisi.. sebebini anlatmak zor şimdii :D                                               


neyse sevgili KJH'umuz geçen senenin başlarındaydı sanırım bir burun ameliyatı geçirdi ..öyle bir ameliyat ki Allah'ım nolmuş bu adama yanlış videoyu mu açtım ben? yok abi ne makyaj yapıyo bu adamlar khj'u tanıyamadım resmen.. ama bunun suratı sivrilmiş sanki ya.. nolmuş bu adama aaa diye diye şu videoyu çok izledim :


sonra pek tabii allkpoptan okuduğumuz görüğümüz kadarıyla o adam gitmiş başka bir adam ay pardon burun gelmiş.. ama olmuş mu cık olmamış..

 tabii ben buraya fii tarihinin burunlarını tartışmaya gelmedim .. aslında gece gece işim yok tartışırım da ama adam öyle bir şarkı yapmış ki kaç gündür dilimde..o burun mevzusunu sildi attı hatta.p cidden iyi cidden güzel.. neden mi bahsediyorum tabi ki unbreakable:

abi sen napmışsın yaa?? çok güzel olmuş bravo, tebrik, alkış!!!  hayır birde bi vücut yapmışssın burun falan yalan oldu yani :D iyi olmuş, güzel olmuş :) klipde güzel hakkını yemiyelim hatta bak şimdi izlerken o dibi dibileri hiç karıştırmasa mıydım diye bi pişman olmadım değil .p 

ritm güzel , klip güzel, unbreakable unbreakableee kısmı güzel..jay park da işin içine girince oooh tadından yenmiyor.. harika olmuş.. 

kısacası ben beğendim evet hemde çok..

20 Temmuz 2013 Cumartesi

esinlenme,pişti, tesadüf.. cactus vs. tears



bir süre önce woohyun'un solosuna çekilen şu klibi acaip beğenmiştim:

               

gerçi hala da çok beğenirim.. sadece görmek.. birşeyleri daha doğrusu böylesine bağlantılı şeyleri aynı anda görmek çok büyük incelik değil mi? bunu mv de karşımıza koymaları açısından söylemiyorum  gerçi o da hoş ama daha çok kendi hayatımızda yaşadığımız şu sahneler için diyorum... beynimizde kurduğumuz sayısız sinaps ile birbirine bağlanan yaşadıklarımız gözümüzü kapattığımızda şöyle bir şey sunmuyor mu bize? anlık resimlerle paketlediğimiz anılarımıza uzaktan bakınca böylesi bir film çıkmıyor mu karşımıza ? yoksa ben mi çok melankolikleştim? .p 
hey neyse paralel iki hayat durumu beni her zaman çekmiştir zaten..

şimdi gelelim ikincisine :
                   

bu klibe de bi kaç gün önce rastladım.. daha şık karakterlerle çekilmiş yakın konseptli bir mv.. burda da biraz düşününce, insanın zihni sakinleşince ya da çok özleyince farkettiği, yakıştırdığı, sanki aynıymış, yan yanaymış gibi hissettiren olaylar silsilesinden dem vurulmuş.. ama bunun finali biraz daha klişe , aynı sokakta farklı zamanlarda ters yöne yürüyen ayrılmış sevgililer.. gerçi diğerinde de kanserden ölme durumu var ki klişelerin hası ama son sahneye bakın, her zaman iki bölmeli gördüğümüz ekranda artık sadece kız var.. ve evet o gitti demenin en öz yolu bu değil mi? 

hem finalde hem de genelde ilk klibi çok daha başarılı buluyorum..madalyonun iki yanına dair harika bir görsellik bence.. gerçi pek çok yakın sahne var en barizi resimlerden de anlaşıldığı üzere uzanma sahnesi.. ama onun dışında kadeh sahnesi de neredeyse aynı.. yayınlama tarihlerine bakarsak ilki aslında ikinci sanırım :D yani lessang'ın ki daha önce çıkmış ama yine de bu benim için kaktüslü olanın daha güzel olduğu gerçeğini değiştirmiyor.. woohyun torpiline bile gerek kalmadan ilk mv ipi göğüslüyor :D  

yani ister esinlenme deyin, ister pişti (!), ister tesadüf bu iki mv  acaip benziyor .. benim favorimse on kere belirttiğim gibi woohyunun ki :) peki bu konu da siz ne düşünüyorsunuz ? ^^  (zaytung'a atıf.p )

19 Temmuz 2013 Cuma

kıre ulf nega ulf mu yok cnm

exo malumunuz sm'in  yeni düzine grubu .. bi ayağı çinde bi ayağı korede, puberteden hallice, enerjik dans eden şirin çocuklar topluluğu .. hah bir de bu dünya bizim, aklınıza gelen doğa üstü güçleri paylaştık o da yetmedi vampire kurda sardık yeter ki renk olsun, sevgili acaip'in canı sıkılmasın durumu var ki siz exo planet de diyebilirsiniz buna...  neyse bu çocukları şimdi tanıtmak, işte o en önde mavi ceket giyen dance machine var bi tane kai, uzunca yakışıklı bi çocuk var o da kris bi de vokal ekibi var asabisinin adı Do şeklinde muhabbetlere girmek pek hoş olmaz.. eminim çocukların en sevdiği renkten, ideal kız tipine her türlü bilinmeyeni yazmıştır konunun uzmanı arkadaşlar..  ben sadece şu son drama versiyon hakkında bi kaç şey paylaşmak istiyorum.. o zaman önce izlemeyenler için:

                                        

şimdi bu luhan'ı grubun yüzü hikayenin de esas oğlanı yapmışlar ya, orası beni biraz tedirgin ediyor.  sonuçta mv de şu: 
                                                         
 hallerini gördüğümüz tüylü bamyamız ağzınızı burnunuzu kırarım içgüdülerimi ortaya çıkartmayın moduna sarınca birden hikayenin tüm realistik alt yapısı kayboluyor .p tamam şaka, tamam tüylü bamya değil, tamam kurt adamlar da gerçek değil.. sakin :) ama şimdi gerçekten orda bir düzine eleman var, neden luhan?  2pm'deki gibi bir oylama yapıldı da ben mi bilmiyorum ? yoksa lütfen, şirin çocuk maaşallah :) eli yüzü düzgün tamam ama şimdi konsept ne ? ''kurtadamlık '' !! en evrensel bir önceki kurt adamlarımız neye benziyor:

                                            

tamam illa muskuler yapılar göreyim kapı gibi delikanlılar dolansın ortalarda demiyorum. ama şimdi lütfen .. lütfen kurtadamlarımızı da alıp minnaklaştırmayın..saçınıza sürün sulu boya tablalarını., çıkarın nail art kitaplarını ama lütfen artık kurt adamlarımızı da alıp şirin, minik, el kadar yavrucaklar haline getirip algı dünyamızda zelzelelere sebep olmayın.. bakın şu her dediğimi de seviyorum hani.. hong ki nin kitabı olsun renkli saçlarınız olsun,pantolon üstü etekleriniz olsun sorun olmaktan ziyade ilgi çekici konular benim için ama şimdi bende şu yaşıma gelmiş bir Türk kızıyım neticede.. şimdii kurt adam kavramımı da minimalleştirirsem, bana da yazık değil mi? hah kalk being human hatta direk teen wolf izle o zmn sen demeyin o kadar da değil ! hem onlar böyle kareografi  mi sunuyo adama?   böyle kostümler olsun ışıklar fln  benim zaafım olan konular bunlar.. yoksa zaten ne işim var kpop aleminde .p 
neyse aslında ben seviyorum sizleri çocuklar sadece bari tao olaydı o dövüşken karakter .. gerçi devam edecek diyo bi aşk çokgenine bağlıcaklar olayı büyük ihtimal ama elimde olan şu olunca luhana yüklendim galiba :) olsun ilerde kris olur tao olur xuimin olur daha az kırılgan karakterlerle daha sert sahneler bekliyorum :D 
neyse siz rusyalar da dolaşadurun ben de böyle yazılar yazayım işte.. evet tüm giydirmelerimin sebebi bu yoksa siz en kral ulflarsınız eyvallah .p

                                  
                                  





2 Nisan 2013 Salı

Losing control


Değersiz..
Kelimeler kifayetsiz falan değil.. insanlar anlamaktan aciz sadece..

Sadece tek kelimeyle bu kadar büyük ve ayrıntılı bir resmi tasvir edebileceğimi hiç düşünmemiştim.. Bu da son zamanlarda kazandığım kolay davranışlardan biri.. eskiden bir şeyi değerlendirirken kullandığım sıfatlara çok dikkat ederdim, her ayrıntının değerli olduğuna, atlamamam gerektiğine inanırdım..  Kimseyi kestirip atmazdım, kesin çizgiler koymazdım.. Ama artık tek kelime hayatımda cismen bulunan pek çok şeyin beynimdeki karşılığını yansıtıyor..

Değersiz..

Değer vermeye değmeyen.. varlık israfı, evrenin uçsuz hacminde bile kapladığı o alan içime oturan.. kargaların parazitlerin parçaladığı leşlerin üzerine konan sineklerin dahi  daha zarif olduğu insanlar..Çıkarları dışında bir şey için kökleri toprağın derinliklerine ilerleyen kalın gövdeli ağaçlardan bile daha az hareket ettiğinize eminin..  İnsanlardan koparabildiğiniz – ki koparmak kelimesini kesinlikle mecazi anlamda kullanmıyorum- en küçük bir iltifatla, çürümüş,sadece  Yaratanın güzelliğinden dolayı çirkinleşmemiş son parçasının döktüğü gözyaşlarıyla rutubetlenmiş  ruhunuzu tatmin etmeye çalışmanız ne kadar acıklı.. Ama yine de benim gibi bir yufka yüreklinin bile kalbinde metalden dağlar oluşturabildiğiniz için size karşı acıma eyleminde bulanabilecek çok az merci var..Bense güneşin tüm Zararlı ışınlarının size vurmasını, bizim gibi iyi diğer insanlar için etten bir filtre görevi görmenizi diliyorum.. belki bu şekilde hayatınız boyunca lügatımda israftan daha kibar bir ifadeye denk gelemeyecek davranışlarınızın acizane de olsa diyetini ödemiş olursunuz .. 
varlığınızın ‘’insan’’ başlığı altında değerlendirilemeyeceğinden eminim.. o yüzden sizi kapatan bu kelimeyi kullanıyorum sizin için...

Ve sadece ‘’değersiz’’ derken şurada yazamadığım daha nice dilekler ve tasvirler hissediyorum her hücremde..  
Bu yüzden kelimeler kifayetsiz değil .. sadece siz kavramaktan acizsiniz…








1 Nisan 2013 Pazartesi

devam


Benim yazı yazmam, gevezelik etmem, kafa dağıtmam, saçmalamam ve de bunları kayıt altında tutmam lazım- hayatımın sebep sonuç ilişkisinin ucunu kaçırmamak adına - o yüzden buraya dönmem gerektiğini düşündüm..  Ciddi manada bi ‘’sürü’’nün  arasından koptum geldim..
……………………………..
Saklanan duygulardan, konuşmalardan hoşlanmam.. günlük olayının da hep birisi okusun diye yazıldığını düşünürüm.. ama hep yanlış kişi okur.. o zaman saklamamak lazım.. sonuç olarak blog tutmak faydalı, eğlenceli ..
…………………………..
Berbat 2 sene geçirdim..  çok yoruldum, hırpalandım.. E birazcık da değiştim haliyle.. Ama hayatımın kopuk kopuk ilerlemesi sinir bozucu..  Evet evet yazmalıyım bu yüzden.. ve bu ‘’yazmak’’ kolay olmalı.. ve de ‘’özgür’’..bu niyetlere, böyle bir bloga yazmak yeterli olacak mı bakalım… olmasını diliyorum..

Ve milyonlarca dileğimle birlikte çabalayarak yaşamaya  devam ediyorum..